Organize bir şekilde emeğimiz, alın terimiz sahipleniliyor

Tarihi ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği Genel Başkanı Perihan Muş, Karadeniz Teknik Üniversitesi’nden (KTÜ) bir öğretim görevlisinin yürütücülüğündeki ‘Fetih Rotası’ projesinin, son 10 yıldır üzerinde çalıştığı ‘Fatih’in Fetih Yolu’ adlı kendi projesinden çalıntı olduğunu iddia etti..
Organize bir şekilde emeğimiz, alın terimiz sahipleniliyor
Yayın: 21 Mayıs 2025 GÜNDEM Google News

Tarihi ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği Genel Başkanı Perihan Muş, Karadeniz Teknik Üniversitesi’nden (KTÜ) bir öğretim görevlisinin yürütücülüğündeki ‘Fetih Rotası’ projesinin, son 10 yıldır üzerinde çalıştığı ‘Fatih’in Fetih Yolu’ adlı kendi projesinden çalıntı olduğunu iddia etti. Karar’dan Saliha Sultan’ın haberine göre iddiaların odağındaki proje, Ağustos 2022’de KTÜ İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. İsmail Köse’nin açıklamalarıyla basına yansıdı, Köse kendi yürütücülüğündeki projeyi TÜBİTAK’a sunduklarını duyurdu. Basın haberlerini gören Muş ise, projenin kendisinin 2014’te çalışmalarına başladığı, 2017’de de dönemin İçişleri Bakanlığı yetkililerine de sunduğu, Türkiye’nin 19 ilini kapsayan ‘Fatih’in Fetih Yolu’ adını verdiği projesinin Trabzon ayağı kısmı ile birebir aynı olduğunu fark ederek, harekete geçti. İlk etapta KTÜ ve TÜBİTAK yönetimlerine ihtarname yollayan Muş, buna rağmen projeye devam edilmesi üzerine Ankara ve Trabzon’daki Cumhuriyet Başsavcılıklarına suç duyurusunda bulundu. İstanbul Anadolu Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nde de dava açan, projeye 2014 itibariyle çalışmaya başladığı bilirkişi raporu ile de tespit edilen Muş’un hukuki mücadelesi son iki yıldır sürüyor.

Prof. Dr. İsmail Köse

HEDEFİM KÜLTÜREL BİR EKONOMİK KALKINMA HAMLESİ’

KARAR’a konuşan Perihan Muş, 2014’te memleketi Trabzon’un Maçka ilçesine ve Galyan Vadisi’ne yaptığı bir ziyarette hem bölgenin tarihi önemini göstermek hem de doğduğu toprakların doğal ve kültürel varlıklarını ön plana çıkarmak maksadıyla bir proje hazırlamaya karar verdiğini kaydetti. Muş, ‘Fatih’in Fetih Yolu’ adını verdiği projesi üzerinde çalışmaya başladığını aktararak, “Projem, Batı Marmara, Doğu Marmara, Batı Karadeniz, Orta Karadeniz, İç Anadolu ve Doğu Karadeniz Bölgelerinin tarihte önemli ticaret merkezi olarak yerini alan ‘Fetih Yolu’ güzergâhı üzerindeki il, ilçe ve merkezlerini de kapsayarak Türkiye’de ciddi bir ekonomik kalkınma hamlesini de hedefliyor ve bu manada dünyada bir ilk olma özelliği taşıyor” dedi. Projesinin hazineye yıllık ortalama 168 milyon dolar kazandıracağının tahmin edildiğini aktaran Muş, 10 yıl boyunca emek verdiği proje için söz konusu bütün güzergahı gezdiğini, rotadaki 19 ilin belediye başkanlarını da tek tek ziyaret ederek istişarede bulunduğunu vurguladı.

‘İLGİLİ KURUMLAR İHTARNAMEYE RAĞMEN HİÇBİR AKSİYON ALMADI’

Muş, saha çalışmalarına devam ederken, KTÜ’den Doç. Dr. Köse’nin basına yaptığı açıklama ile projesinin Trabzon ayağının bir grup öğretim üyesi tarafından çalındığını fark ettiğini ileri sürerek, şunları aktardı: “Ardından hızla KTÜ ve TÜBİTAK’a bir ihtarname göndermek suretiyle durumu bildirdim. İhtarname kendilerine tebliğ edildiği, ellerine ulaştığı halde söz konusu kurumlar hiçbir aksiyon almadığı gibi çalıntı proje ile çalışmaya devam ettiler. Ardından Ankara ve Trabzon Cumhuriyet Başsavcılıklarına suç duyurusunda bulundum. Trabzon Başsavcılığı yetkisizlik kararı ile dosyayı YÖK’e gönderdi. YÖK’ün soruşturma için KTÜ’ye yazı ile durumu bildirmesine rağmen. KTÜ soruşturmaya yer olmadığını beyan etti. KTÜ böyle yaparak hocasını mı koruyor, yoksa bu projenin çalıntı olduğunu biliyor mu, bilemiyorum. O tarihten beri hukuki mücadelemi sürdürüyorum.”

‘2017’DE İÇİŞLERİ BAKANLIĞINA DA SUNMUŞTUM’

Muş, 5 Mayıs 2017’de İçişleri Bakanlığı’na giderek bakan yardımcılarını da kapsayan üst düzey yönetim kadrosuna projesi hakkında bir brifing verdiğini de aktararak, “Bu toplantıda dönemin İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun ekibininin de takdir, övgü ve beğenilerine mazhar olmuştum. Devam eden davamız için sayın Soylu da şahitlik yapmak üzere tanık sıfatı ile mahkemeye davet edildi” bilgisini verdi. 2022’de başlattığı hak ve hukuk mücadelesine sonuna kadar devam edeceğinin altını çizen Muş, “Gerekirse Avrupa İnsan Hakları mahkemesine kadar gider, yine de hakkımızdan vazgeçmeyiz. Bu işin peşini bırakmayacağım. Adalete güvenim sonsuz” diye konuştu. Muş’un açtığı dava kapsamında 22 Mayıs Perşembe günü (yarın) İstanbul Anadolu Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nde bir duruşma daha gerçekleşecek.

BİLİRKİŞİ RAPORUYLA DA İSPATLADI

İstanbul Anadolu 20. Sulh Hukuk Mahkemesi’ne 25 Ekim 2022’de sunulan bilirkişi raporunda, Perihan Muş’un çok sayıda arşiv, belge, doküman ve-postalarında yapılan incelemeler sonucu ‘Fatih’in Fetih Yolu Projesi’nin ön çalışmalarını 2015’in üçüncü çeyreğinde yaptığının, 4.12.2015 tarihi itibari ile de muhtelif başvuru hazırlıklarına başladığının tespit edilmiş. Raporda ayrıca Muş’un ‘Fatih’in Fetih Yolu’ projesini 2019’un ilk çeyreğinde tamamladığı da belirtiliyor.

‘TÜRKİYE’NİN TAM 19 İLİNİ KAPSAYAN ÇALIŞMAMIN TRABZON AYAĞINA ÇÖKTÜLER’

Muş, ‘Fatih’in Fetih Yolu’ projesi hakkında şu bilgileri verdi: “Proje benim hazırladığım hali ile toplamda 19 ili kapsamaktadır. Bu bağlamda KTÜ’deki şahıslarca projenin sadece Trabzon ayağı çalındı. Çünkü biz saha çalışmaları sırasında kamuoyuyla sadece Trabzon kısmını paylaşmıştık. Projemizin Trabzon kısmına da bakıldığında açıkça görülüyor ki KTÜ’deki şahıslar isim dâhil noktası virgülüne dahi dokunumadan birebir almışlar. Bu bağlamda devasa projemin sadece Trabzon ayağına çökülmesi, dar bir alana sıkıştırılması bizim projemizi topal bıraktığı gibi hayata geçirilmesinin önüne de engel koydu. Benim projem ülkemiz ekonomisine doğrudan katkı sağlarken, Karadeniz’e kıyısı olan ülkelerin de ülkemizle ticaretini de geliştirmeyi hedefliyor. Böyle devasa bir projeye engel konulması aynı zamanda ülke ekonomimize de vurulmuş bir darbedir ve şer odaklarının emellerine hizmet eder.” Muş, sözlerini şöyle tamamladı: “Şahsımın fikir ve emek ürünü olan bu proje eserin bana ait olduğunu tüm Trabzon camiası dahil, projeyi kendi fikir ürünüymüş gibi ortaya atanlar da biliyor. Bu sıradan bir hırsızlık vakası değil, organize bir şekilde emeğimize, alın terimize çökme, gasp etme çabası. Organize bir şekilde fikri eserimiz olan bu projeye çökmek istiyorlar. Üstelik bizden çaldıkları proje ile Tübitak’a müracaat ettiler, Avrupa Birliği Fonu’ndan para aldılar ve ortaya gözle görülür bir değer, bir eser de çıkartamadılar. Bu paralar nerde? Kimlerin cebine aktarıldı? Bu sorular da cevaba muhtaç.”

Son Güncelleme: 21 Mayıs 2025